Şıpıdık’ın Ruyası Gerçek Olsun

Bu ülkede görülecek bir tek Çocukların Ruyası kaldı

Çünkü bizimkileri çaldılar

Ama biz güzel bir Düş gördük bu akşam.

Tekirdağ’ımızın yetiştirdiği Sevgili Oğuzhan Dağlar‘ın Yazıp Yönettiği,

Elsa ve Örümcek Adam Şıpıdık’ın Ruyasında” isimli Çocuk Oyununu izledik.

Çocukların izlerken ki heyecanını, nasıl da koca koca büyükler gibi oyunun akışı hiç bozmadan,

Sahneden gelen diyaloglarla oyuna eşlik ettiklerini görmeliydiniz.

Her şey o kadar güzeldi ki.

Yıllar öncesine gittim yine, Tiyatronun tozunu yuttuğumuz o güzel günlere.

Aferin Oğuzhan Dağlar, Aferin Oğuzhan Abi Animasyon ekibi

Teşekkürler Kiraz Organizasyon

Gurur duyduk sizlerle.

Elsa rolünü hayata geçiren Sevgili Gülçin kardeşimiz,

Henüz isimlerini öğrenemediğim,

Örümcek Adam ve Şıpıdık karakterini canlandıran Gençler harikaydınız.

Oyun tam bir Çocuk Oyunu idi

İçerik kalitesi ile, Müzikal değeri ile, Eğitici replikleri ile,

Gereksiz tek bir anı, gereksiz tek bir sesi, gereksiz tek bir sahnesi olmyan bütünlüğü ile,

Gözlerimde buğuya sebep olacak kadar Gurur vericiydi.

***

Özellikle Tekirdağ’ın önde gelenleri farkında değil ama,

Ulusal düzeyde yeteneklerimiz var bizim.

Oğuzhan Dağlar yaptığı işler ile Tekirdağ’da bir marka, hatta Trakya’da.

Ve ara ara kulağıma geliyor ki ünü Bulgaristan’a Yunanistan’a doğru ilerliyor.

Oysa ben arzu ederim ki bir yönü de Silivri’ye, istanbula’a doğru ilerlesin.

Ama ekmeğini Tiyatrodan, Sahnelerden, Oyun Yazarlığında çıkaranlar için,

İlçe dışına bile gitmek o kadar zahmetli ve o kadar masraflı ki.

Keşke, Valiliğimiz üzerinden Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz,

Belediyelerimiz üzerinden Tekirdağ Büyükşehir Belediyemiz ve Süleymanpaşa Belediyemiz sahip çıksa.

***

Çocuklara ulaşmak için,

Onlara hayal kurmayı unutturmamak için bu çalışmalar o kadar değerli ki

Mesela Belediyeler kendi ilçelerinde ev sahipliği yapsa,

Kültür Müdürlükleri Sahnelerini ücretsiz açsa.

Yapılacak bir şeyler muhakkak vardır.

İş adamları, Ramazan İftarları düzenledikleri gibi bu tür Kültürel etkinliklere de Sponsor olsalar.

***

Sanırım bu gün,

İl Kültür Müdürlüğü Küçük Sahnesini, ücreti karşılığı açtı Tiyatro Oyunu için.

Ama salon çocuklar için uygun değildi.

Zemin tamamen düz olunca,

Küçücük boyları ile önde oturanlar yüzünden oyunu görmekte çok zorlandılar.

Keşke,

Üzerine “Perdesiz Tiyatro Olur mu” diye yazı yazdığımız Büyük Salon verilseydi.

Merdiven şeklinde yükselerek çıkan koltuk yapısı ile çocuklar daha kolay görürlerdi sahneyi.

Salonu Ücretsiz tahsis ederler miydi bilmem,

Ama hiç değilse Küçük Sahne ücretine Büyük Sahneyi verselerdi.

İnşallah sesimizi duyarlar ve bir dahaki sefere böyle organizasyonlar için ellerinden gelen desteği sunarlar.

***

İnşallah,

“Marka Şehir Nasıl Olunur” üzerine daha çok düşünmeleri gerektiğini tavsiye ettiğim,

Mülki Amirliklerimiz ve Belediyelerimiz,

Yerel Sanatçılarına, Yerel Tiyatrocularına, Oyun Yazarlarına, Şairlerine daha çok sahip çıkar ve

Onları kitlelere ulaştırırken, kendi Marka Şehir değerini de Türkiye’ye farkettirmiş olurlar.

Söz Yazarı, Besteci ve iyi bir İcracı olan Sevgili Cahit Apaydın,

Muhteşem Sözleri, Muhteşem Besteleri ve Muhteşem Sahne performansı ile Sevgili Ceyda Sarı,

Tuana Müzik ile Tekirdağ’ımıza enstruman desteği veren ve Muhteşem Sahneler yapan Sevgili Yılmaz Cumur,

Özgür Kanat, Toprak Müzik Evi ile tanıdığımız Sevgili Hüseyin Toprak.

Ve daha adını sayamadığımız nice Yerel Değerlerimiz var bizim.

Güzel Aydoğdumuzun Muhteşem Yetenekli Müzisyenleri var.

Ama onları gören Gözlerimiz yok.

Yöneticilerimiz yok.

Büyük sanatçılara verilen paralar kadar,

Kendi Marka değerlerini Oluşturmayı tavsiye eden Danışmanlarımız yok.

Yani kısacası, bu sözleri hiç üzerine alınmayan Tekirdağ’ımızın Değerli Sakinleri,

Yöneticilerinden Halkına Kadar,

Hiç Birimizin Şehrimizi Geliştirmeye Tanıtmaya Niyeti Yok

Selahattin Uzun

2022-11-27

Beğen | Paylaş

Google İle Site İçi Arama