Hoş Geldin “Sivil Hayatım” Hoş Geldin “Ben”

Hoş Geldin “Sivil Hayatım” Hoş Geldin “Ben”

Kendi İsteğimle Emekli Olarak, 17 Ekim 2022 Pazartesi Günü, Kamuya Adanmış 34 Yıllık Memuriyet Hayatımı Sonlandırdım.

Ve Sosyal Medya Hesaplarımdan Paylaşmak istedim bugüne kadar ne olduğunu, bundan sonra ne olacağını.

Hani Çığlık Çığlığasınızdır da Duyulmaz ya Sesiniz” başlıklı bir Şiirimsi yazımda yazmıştım hayatımın yarısını.

Seçimlerimden oluşan bedelleri ödemekte geç kaldığım,
Yarım yaşanmış ne varsa boğazımda düğümlenmişken yüreğimden dökülen satırlardı bunlar.

Ne Web Sitemde, ne Radyo Programlarımda,
Ne de binlerce takipçisi olan Sosyal Medya hesaplarımda bahsetmemiştim aslında hayatımda neler olduğunu.

Sizler,

İnsan ve insan yüreğine dair ne varsa, radyolardan dinlediniz beni,
Şiirlerden okudunuz, yazılardan yordunuz, sözlerden duydunuz.

Aslında hiç hesapsız, içimde ne varsa açtım kendimi herkese apaçık.
Korkmadan, sakınmadan, kim ne der diye düşünmeden.

Hayatımın kimseyi ilgilendirmediğini bilerek, haddimi aşmadan.
Ama hislerimi de hiç saklamadan.

Yeri geldi en Acımasız Yorumları duydum, yeri geldi en İçten Teşekkürleri aldım.

En çok da;
Hayatında bir damla “Bal” yapmamış olanlar eleştirdi “Arı Kovanını”

Ne onlara gönül koydum ne de alkışlayanlarla yerden kesildi ayaklarım.

Ben, Asla,
“Bal Yapmayan Arılar” beğensin diye paylaşmadım hiç bir şeyi.

Ben, Asla,
Kimse beğensin diye www.selahattinuzun.com u hayata geçirmedim.

Ben, Daima, kendimle konuştum yüksek sesle.
Kendi sesimi duymak için.

İçimde olanla yüzleşmek, içimde olanı gözlerimle görmek için.

Ama,
Parmakları beğeni tuşuna gitmese de, Yürekleri Paylaşmaya yetmese de Duyanlar oldu.

Ben, Aslında,
İnternetin ulaştığı her yerden, dünyanın diğer ucundan, benim gibi olanları seçtim yazılarımla.

Onlara seslendim, Çığlık Çığlığa bağırdım “Ben Buradayım” diye.

“Sizin Gibiyim” “Benim Gibisiniz” dedim Onlara.

Ve, Aslında,

Yanımda, Yakınlarımda olup, beni duymayanlara İnat,
Binlerce kilometre uzaklarda olup Yüreğimden Tutanlara Nefes oldum, onlarla Nefes aldım.

Ailemi, mesai arkadaşlarımı, çalıştığım kurumumu zor durumda bırakmamak için,
Yaşadığım süre boyunca, Onur’umu korumaktan başka hiç bir Mücadelenin tarafı olmadım.

Bana “Vatanını Canından bile Çok Sevmenin Suç Olduğunu” çok erken öğrettiler,
Ama kimseye “Düşmanım Olma” lüksünü bile vermedim.

Düşmanlık etmedim, Düşmanlık gütmedim.

Sustum, Sustum, Sustum.

İçime Ata Ata, Çığlık Çığlığa Sustum.

Artık aldığım nefeslerin “Harf” olma Zamanı,
Hissettiklerimin “Ses” olma Zamanı,
Düşündüklerimin “Ben” olma Zamanı geldi.

Yaşadığım şehirden başlayarak,
Vatanım için Düşündüklerimi Paylaşma zamanı geldi.
Çocuklarımızın geleceği için, İnsanlık için Sorumluk alma Zamanı geldi.

Dilinden eşitlik, mütevazilik gibi kavramları düşürmeyen,

Ama,
Gazeteci ise, “Gazeteciyim” diye geçinenlerden başkasını duymayan, görmeyen,

Siyasetçi ise, kendi Partisindekiler dışında kimseleri önemsemeyen,

Zenginse, diğer Zenginlerden başkasını,

Sünni ise Aleviyi, Türk ise Kürdü, Laz ise Çerkezi,

Tekirdağlı ise Anadoluluyu, Doğulu ise Batılıyı,

Namussuz ise Namusluyu, Kariyerli ise sıradan İnsanları,

Tok ise Aç olanları, anlamaya çalışmayanlardan “Olmama Zamanı” şimdi.

Hep Olduğumuz Tarafı Yüksek Sesle Söyleme, Gösterme Zamanı Şimdi.

Usul Hatası” yapmadan,
Uslup Hatası” yapmadan,
İtibar Suikasti” yapmadan,
Özel Hayata” girmeden,
Suçu, Suçluyu övmeden.

“Rızk” Allah’tan geliyorsa Kula Asla Boyun Bükmeden.

Şimdi sıradan bir “Vatandaş” olma Zamanı.
Şimdi “Birey” olma Zamanı.

Şimdi “Haddini Bilerek” Had bildirme Zamanı.

Nasıl mı?

Takip Edin, Takipte Kalın

Yüreğiniz Açık Olsun

Selahattin Uzun

2022-10-20

Beğen | Paylaş

Google İle Site İçi Arama