Herkes Kendi Felaketine Alkış Tutuyor

Günlerdir Tekirdağ Devrik bir Belediye Başkanını konuşuyor.

Devirdiklerinden mi konuşuluyor Deviremediklerini mi düşünüyorlar henüz bilmiyoruz.

Ama bildiğimiz şu ki, Herkes Kendi Felaketine Alkış Tutuyor, ama kimse farkında değil.

Kimisi, Halk Kahramanı olmak derdinde “Sözde Gazeteci” dediklerine vuruyor,

Kimisi de, bir dönem biz de Siyaset yaptık diyerek, Siyasetin yenilerine, eskilerine giydiriyor.

Twitter Sohbet Odalarında, Tekirdağ’ımız ve Trakya’mız kurban edilirken,

Bu “Ulusal Kurban Ediciler” kurbanlarını keserken,

Birilerini hata yapmaktan Münezzeh sayıp, Putlaştırıyor.

Gelelim sözün özüne;

Herkes gibi ben de her şeyi görüyor, izliyor, duyuyorum.

Ama, bir çoğu gibi dolduruşa gelmiyor,

Hukuka, Vicdana, Dedikoduya, Etik değerlerin yok edilişine,

Trakya’mızın ve Tekirdağ’ımızın Felaketine Alkış Tutmuyorum.

Her şeyin bir Sırası, her şeyin bir Zamanı, her şeyin bir Usulü var.

Bırakalım “Hadsizlik“, Had Bildirme Cüretini kendinde “Hak” görenlerde kalsın.

Devrik Belediye Başkanı ve Belediye hakkındaki iddiaları,

Görmek, Duymak, Bilmek ve Gerekeni yapmak Devletin işi.

Gerçek bilgileri olmadan, Kim olduğu bilinmeden,

Fake hesaplar ile Yazanı, Çizeni bulmak,

Hukuken cezalar vermek ve deşifre etmek Devletin işi.

Twitter sohbet odalarında, Tekirdağ’ımız ve Trakya’mız,

Bölücü terör örgütlerinin Avrupa uzantılarına,

Para akışı sağlanan “Bataklık” olarak ilan edilirken,

İddia eden ve Konuşanlar kimler olursa olsun,

Onları bulmak, iddiayı, ispata davet etmek Devletin işi.

Herkese ve Her şeye rağmen Halkını ve Ülkesini korumak Devletin işi.

Böyle tehlikeli söylemler geliştirilirken,

Trakya’mızı, Tekirdağ’ımızı, Türkiye’mizi,

Topraklarımız üzerinde yaşayan her bireyi,

Hukuken eşit olarak, korumak Devletin işi.

Bu görev de Tekirdağ’ımız için, Sn Tekirdağ Valisi Recep Soytürk‘ün işi.

Ülke Genelinde İç İşleri Bakanımızın ve elbette ki Devlet Başkanımızın işi.

Gazetecinin İşi Fake Hesaplarının Dedikodusunu Yaymak Değildir

Sözde olsa da bazıları, Gazetecinin işi,

Fake hesapların iddialarını Dillendirmek değildir.

İyi niyetli de olsa,

Gazetecinin işi,

Elinde “Belge” yoksa kamuoyunu “Meşgul Etmek” değildir.

Gazetecinin işi, bir şey biliyorsa, bir şey seziyor ise bunu yetkililerle paylaşmaktır.

Belgesi var ve Yetkililer duyarsız kalıyor ise,

Devlet Yöneticilerine Rağmen,

Bilgisini ve belgesini Halkı ile paylaşmak,

Emaneti sahibine teslim etmek ve gücünü halkından almaktır.

Hele ki,

Konusu ve hedefi şahıslar olarak gösterilirken,

Asıl tahribatın, Tekirdağ’ımız ve Trakya’mız üzerinde olacağını ön göremeyip,

Hukuken suç duyurusuna dönüşmemiş,

Suçlayanın Hukuken bilinmediği,

Devlet tarafından tespiti yapılmamış ve duyurulmamış,

Sedat Peker vari bir dil kullanarak ama Sedat Peker kadar cesareti olmayan,

Her hangi birinin iddialarını dillendirmek değildir.

Ve bu ana kadar ki “Asıl Mesele” ne biliyor musunuz ?

Bir Fake Hesabın iddialarının Doğru ya da Yanlış olması değil,

Asıl Mesele “Birilerinin” bunu yapabilecek zemini bulması,

Devletin önleyici olmakta Sorunlu,

Sorun Olduğunda Duyarsız görünmesi,

Halkın ileri gelenlerinin bile oyuna gelmesidir.

Ve en önemlisi,

Bu oduna Ateş atanların,

Bir gün hak etseler de etmeseler de,

Aynı şeyin başlarına gelebilecek olmasından endişe duymayacak kadar,

Kendilerini Önemsiz ve Değersiz hissetmeleridir.

Ya bir gün, sizin, eşinizin, annenizin, babanızın, kızınızın, oğlunuzun başına gelirse,

Ya bir gün biri çıkar, size ya da bir sevdiğinize iftiralar atarsa,

Tamamı yalan bile olsa,

Toplum bir araya gelir ve “Ateş Olmayan Yerden Duman Çıkmaz” derse,

Ya bu iddialar,

Bir “intihara“, bir “Cinayete” bir “Can” kaybına sebebiyet verirse,

Geciken Adalet, Gideni geri getirebilir mi ?

Biraz sakin mi olsak, biraz aklımızı başımıza mı alsak,

Biraz durup düşünsek mi,

Biz ne yapıyoruz, kimlerin dolduruşuna geliyoruz diye.

Devletimiz adına Sn Tekirdağ Valisi Recep Soytürk,

Gereken koordinasyonları yapıp,

Fake hesabın sahibi ya da sahiplerini bulup,

Gerekli hukuki süreçleri başlatarak,

Kamuoyuna sürecin gerçek boyutlarını açıkladığında,

Bizler de Hukuki zeminde mi gitsek bu konunun üzerine.

Yoksa,

Bir gün hepimizin başına gelebileceğini unutarak,

Fake bir Hesabın peşine düşerek,

Söyledikleri üzerinden, Tekirdağ’ımızın ve Trakya’mızın,

Bir bölücü terör örgütünün Avrupa uzantılarına maddi kaynak sağlayan,

Bir “bataklık” olduğu iddialarını dillendirerek,

Bölgemizin üzerine bir “Kabus” gibi “Kara Bulutların Çökmesine” izin mi versek ?

Ya da en iyisi,

Halk Halklığını, Devlet Devletliğini mi bilse.


Selahattin Uzun
2023-09-08


Beğen | Paylaş

Google İle Site İçi Arama